Disleksiye Dikkat!

Disleksiye Dikkat!

Disleksi nedir, ailenin çocuğa yaklaşımı nasıl olmalıdır?

Açelya Sivrikaya Giray

Açelya Sivrikaya Giray

ÖÖG bir hastalık ya da rahatsızlık değildir, ilaçlı bir tedavisi yoktur. Tek tedavi yöntemi erken tanı ile birlikte eğitim müdahalesidir.

Özgül Öğrenme Güçlüğü (ÖÖG);

zekâ düzeyi normal ya da normalüstü olan, duyusal bir kusuru olmayan, herhangi bir psikiyatrik ve nörolojik tanı almamış bireylerin okuma, yazma ve matematik becerilerinde akranları ile eşit eğitimsel fırsatlara rağmen akademik performanslarının anlamlı düzeyde düşük olması ile birlikte görülen, çeşitli genetik ve çevresel etmenlerin rol oynadığı, biyolojik temele dayanan nörogelişimsel bir farklılıktır. Okul çağındaki çocukların %10’unda görülen Özgül Öğrenme Güçlüğü, hiçbir yetersizliğe bağlı olmadan görülür. Özgül Öğrenme Güçlüğü bir şemsiye terimdir ve Disleksi (okuma ve okuduğunu anlama güçlüğü) , Disgrafi (yazma güçlüğü) ve Diskalkuli (matematik güçlüğü) olmak üzere üç alt tipe ayrılır. Bu üç tipten en yaygın görüleni Disleksi’dir ve ülkemizde her yıl 120,000 civarı çocuk Disleksi tanısı almaktadır. Disleksi’nin okul öncesi dönemde de birçok belirtisi olsa da, daha çok birinci sınıfta okuma yazma eğitiminin başlaması ile fark edilir. Bu dönemde sesleri öğrenmede, birleştirmede zorlanan bu çocuklar harfleri karıştırabilir, satır ve hece atlayabilir, hatalı ve yavaş okuyabilirler. Müdahalenin fark etmekle başladığı Disleksi, bir hastalık değil, gelişimsel bir farklılıktır ve tek tedavi yöntemi eğitimdir. Bu nedenle çocuğunda bu özelliklerin biri ya da birkaçının olduğunu fark eden ailelerin mutlaka bir uzmana danışması ve çocuklarına yapılacak eğitsel müdahalelerin yalnızca alanında uzman kişilerce yapılmasına azami dikkat etmeleri gerekmektedir.

Disleksili çocuklar akademik yaşamlarında eğitimsel uyarlamalara ve farklı yöntemlere gereksinim duymalarına rağmen çevreleri tarafından göstermiş oldukları akademik başarısızlığın nedeni; çalışmamaları, yeterince çabalamamaları ve hatta tembellik ettikleri şeklinde algılanmaktadır. Bu durum baskıyla beraber mutsuzluğa, özgüven kaybına, akranları arasında dışlanmaya hatta akran zorbalığına varıncaya kadar birçok olumsuzluğa neden olmaktadır. Bu nedenle çocukların okul yaşamlarında mutlu olmaları için hem Disleksi’nin farkındalığının artırılması hem de ailelerin ve eğitimcilerin çocukların gereksinimini karşılayabilecek donanıma sahip olmaları gerekmektedir.

ÖÖG bir hastalık ya da rahatsızlık değildir, ilaçlı bir tedavisi yoktur. Tek tedavi yöntemi erken tanı ile birlikte eğitim müdahalesidir. Öğrenme bozukluğu olan çocukların sorunlarının farklı olmasına rağmen hepsinin ortak yanı, normal veya normalin üzerinde zekâya sahip olmalarıdır Hem öğrenme güçlüğü hem de üstün yeteneği bulunan çocuklar da vardır ve bu çocuklar ‘’İki Kere Farklı Çocuklar’’ olarak adlandırılmaktadır.

Okul Öncesi Dönem Disleksi Belirtileri



Konuşmanın gecikmesi,
Farklı bir emekleme durumu (geri geriye emekleme),
Herhangi bir engel olmadığı halde merdivenden geri geri iniyorsa,
Kelimeleri yanlış söyleme,
Eylemleri isimlendirmede gecikme, kelime bulamama,
Oyunları sürdürememek, çabuk sıkılmak,
Ayakkabılarını ters giyme,
Daire, kare gibi şekilleri kopyalayamama (uçlar açık kalır)
Sözcük içinde ses ve hece karıştırma, Kendi ilgi alanı dışındaki aktivitelere karşı isteksizlik, Benzerlikleri fark edememe (4 yaş sonrası için)
Sağını solunu karıştırma,
Sıraya koyma güçlüğü,
Renkleri öğrenememe, karıştırma,
Kopyalama ve boyamada zayıflık,
Zayıf hafıza,
Ailede Disleksi olması,
Bazı aktivitelerde yavaş tepki verme (harf kelime oyunları gibi),
Tekerlemeli oyunları bir türlü öğrenememe,
Bebek gibi konuşmaya devam etme,
Kelimeleri sık sık şaşırma.


İlkokul Dönemi Disleksi Belirtileri



Harf ve kelimeleri tanıyamama, kendi ismini bile yazamama, kelimelerde uyduruk yazılımlar bulunma,
Kelimeleri hecelere bölememe,
Kafiye yapan kelimeleri tanıyamama,
Harfleri kelimelerle bağdaştıramama, heceleri tanıyamama.
Heceleri yan yana koymakta güçlük,
Okuma hataları ve harflerin dizilişinde hatalar,
Okumak istememe hatta nefret etme, okumayı zor iş olarak değerlendirme,
Uzun ve zor kelimeleri yanlış okuma, Benzer kelimeleri karıştırma,
Okurken duraklama, ‘eee, yani’ gibi eklerle doldurma,
Telefon numarası, ev adresi, tarihleri hatırlayamama,
Çok heceli kelimelerin sonunu veya tamamını uydurma,
Kelimelerin bazı hecelerini atlama,
Okuma esnasında zor kelimelerin yerine kolayını seçme, okumayı sevmeme Yazım hatalarıyla dolu özensiz yazma,
Bağlaç gibi anlamsız ekleri atlama,
Sesli okumaktan kaçınma,
Okul başarısının zekasına ve yaşına göre beklenenden düşük olması,
Tersten yazma,
Bazı harfleri yazarken veya okurken karıştırma (p-b, b-d, k-t, y-h, 6-9, 2-5)
Bazı konularda başarılı iken bazı konularda başarısız olması Kelimenin sonlarını uydurarak okuma,
Rakamları/harfleri ters yazarlar ya da yanlış sırada yazma (16, 61; b, p). Matematiksel işlemlerde hata yapma.
Yazma ödevlerinden kaçınma,
Yavaş yazma,
Tahtadan ödevini geçirmekte zorlanma,
Ödev yapmak istememe,
Sık dört işlem hatası yapma,
Çarpım tablosunu öğrenememe,
Kendine göre kısa yollar üretme,
Matematik işlemlerinde eldeleri unutma,
Alfabeyi sırasıyla sayamama,
Psikomotor becerilerde sınırlılık,
Yanlış yapmaktan korkma,
Yıl, ay, gün gibi kavramları karıştırma
Renkleri karıştırma,
Bir konu hakkındaki fikrini ifade etmekte zorlanma,
Ezberlemekte güçlük çekme.

Öğrenme Güçlüğü olan bireyler dağınık ve unutkandırlar. Zaman yönetimleri yoktur ve dikkatsizdirler. Kodlama, saklama, hatırlama alanlarında ciddi sorun yaşarlar ve %70’e yakın kısmına Dikkat eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) eşik eder. Bu sebeple, çocuklarımıza düzen sağlamamız gerekmektedir. Gerekirse çocuğa, ilgili konu ya da konular hakkında listeler düzenlenmeli ve gerçekleştirilen eylemlerin yanına tik atması istenmelidir. Bu şekilde çocuğun, kendi kendinin oto kontrolünü sağladığının farkında olması da öz güven duygusunun oluşması için çok önemlidir.

Disleksili bir çocuğa yaklaşım nasıl olmalıdır? Ailenin ve öğretmenlerin çocuğun davranışlarını ve tepkilerini anlaması gerekmektedir. Çocuk “yapmıyor mu?’’ yoksa “yapamıyor mu?” Kızıp baskı uygulamak yerine, anlayışlı ve sabırlı olmak gerekmektedir. Unutulmaması gereken durum bunun onların elinde olan bir durum olmadığı ve bunu bilerek yapmadıklarıdır. Disleksi tanısı almış çocukların yeteneği ve ilgisi doğrultusunda kendini geliştirmesine destek olunmalı, çocuk kesinlikle kimse ile kıyaslanmamalıdır. Çocuğun yalnızca eksik olduğu alana odaklanmadan her başarısı takdir edilmelidir. Çocuk güçlü yanlarını keşfetmesi için desteklenmelidir. Ödevlerinde baskı yapmadan yardımcı olunmalıdır. Disleksili çocuklarda yüksek oranda kaygı vardır. Çocuk, başaramamaktan korktukça kaygı duyar, kaygı duydukça başaramaz. Öğrenmenin psikolojik özelliklerine baktığımızda, ‘değerlilik hissi’ yani çocuğun kendini değerli hissetmesi, öğrenmede hazır bulunuşluluğunu sağlayacaktır. Değerlilik hissi kazanan çocuk ilgi duyacak, istekli olacaktır. Bu durum ardından güdülenmeyi getirecek, çocuk öğrenmeye ihtiyaç duyacaktır. Çocukların kaygılarını yenmesini desteklemek için; piyano (beyinde her iki yarımkürenin de kullanıldığı tek enstrümandır, tahterevalli (çocuk, zihin olarak hem kaldırmaya hem de düşmemeye odaklanır ve her iki yarımküre birbiri ile bağlantı kurar,) uçurtma, eşleştirme kartları, boşluk doldurma, cubeez vb. şekil oyunları, denge tahtası (denge sağlamaya çalışır. gözler bilyeye odaklı iken dengede durma çabası ile her iki beyin yarımküresi aktive olur), labirent oyunları, sözcük avı, sayı avı bulmaca, dart oyunu (sağ el sol ayak koordinasyonu), kelime bulmaca, kum torbasında hedef vurma, masa tenisi, yüzme gibi aktiviteler faydalı olacaktır. Kinestetik öğrenme şekilleri desteklenmelidir. Bireyin dokunarak, hareket ederek ve yaparak yaşayarak en iyi şeklide öğrenme şekli kinestetik öğrenmedir. Disleksili çocuklar video ve resimli aktiviteler ile daha iyi çalışırlar. Bilgisayarla öğrenme faaliyetleri, kitaba dayalı öğrenmeden daha iyidir. Grafikler ve şemalar ile öğrenme yöntemlerinin desteklenmesi faydalı olacaktır.

Örnek bir boşluk doldurmaca aktivitesi:



Ba_amla ha_taso_u _ut_ol o_narız. (ybnfbf) A_nem u_umadan ö_ce _ana hi_aye o_ur. (kbknyn) _azara gi_ip el_a al_ık. (dmdp) Mey_eler_en en ço_ po_ta_alı se_erim. (rvkvkd) Ha_taso_u ha_a ya_ışlı o_aca_mış. (vlğkfn)

Çocuk öğrenemiyor ya da öğrenmekte çok zorlanıyor ise sorunun nereden kaynaklandığını bulmamız çok önemlidir. Unutulmamalıdır ki öğretim teknikleri, sorunun nerede olduğuna dayanılarak belirlenmektedir.

T.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü
Engelli Çalışmaları Ana Bilim Dalı
Tezli Yüksek Lisans Öğrencisi

Disleksi Öğrenme Güçlüğü Derneği
Edirne İl Temsilcisi-Dernek Medya Koor.


Önemli Hatırlatma

Bu içerik ilgili uzman danışman tarafından izleyicilerimizi bilgilendirme amaçlı hazırlanmıştır. Kendinizin veya çocuğunuzun sağlığı ile ilgili her konuda, bir tıp doktoruna veya çocuk eğitimi ve psikolojisi alanında çalışan uzmanlara danışmanızı tavsiye ederiz.

İlgili Makaleler