Çocuğum Neden Okuyamıyor?

Çocuğum Neden Okuyamıyor?

Öğrencilerin yaşadıkları sorunlar arasında en sık karşılaşılan sorun olan okuma bozukluğu nedir?

Serkan GÜRGENCİ

Serkan GÜRGENCİ

Okumada yaşanan bozukluklar sadece Türkçe dersi ile ilgili değildir. Okuma eyleminin olduğu tüm derslerle ilgilidir.

Psikolojik Danışman Serkan GÜRGENCİ

Okuma bozukluğu sadece görsel algı sorunu değildir. Okuma bozukluğu, aynı zamanda sembollerin anlamlı ve ilişkili olarak çözümlenememesi sorunudur.

Okumada yaşanan bozukluklar sadece Türkçe dersi ile ilgili de değildir. Okuma eyleminin olduğu tüm derslerle ilgilidir. Okuma görsel, işitsel ve dil ile ilgili kompleks bir beceridir. Bu alanlardaki bir sorun okuma bozukluğuna neden olmaktadır. Okuma bozukluğu karşımıza farklı şekillerde çıkmaktadır. Okumada karşımıza çıkan bozukluklar şunlardır: Atlayarak okuma, hatalı heceleme, satır atlama, harf, hece ve kelime ekleme veya çıkarma, tekrarlı okuma, durarak okuma, yanlış okuma... Bu bozukluklara bağlı olarak da okuma anlama ve okuma hızı sorunlarına neden olmaktadır. Okuma anlama becerisinin gelişmesi için, öncelikle mesajın beyne belli bir hız ve bütünlükte gitmesi gerekmektedir. Yani okuma hızının artması neticesinde, beynimiz fonem (ses) işleyişten, semantik (anlam) işleyişine, yani kelime çözümünden anlamı kavrama işleyişine geçer. Bu nedenle okuma hızının artması sadece metni çabuk bitirmek olarak değerlendirilmemelidir.

İlk okuma çalışmalarına başlayan bireyde nörolojik işleyiş, harf, hece ve kelime çözümlemesine şeklindedir. Eğer beyin bunu hızlı bir şekilde yapamazsa, tüm enerji sembolleri birleştirmeye aktarılacağı için, anlama gerçekleşmez ya da hatalı gerçekleşir. Mesela kişi, ‘kalem’ kelimesini ‘ka-’ ‘-lem’ şeklinde heceler ve ona “Ne okudun?” diye sorulduğunda, kelimeye bakmadan cevap veremezse, bunun nedeni o anda beynin işleyiş mekanizmasında sadece sembolleri birleştirme ve sözlü olarak aktarma olduğu anlaşılır. Bu yoğunlaşmanın sembol çözümlemesinden anlamı kavramaya geçmesi için, okuma hızının arttırılması gerekmektedir. Şimdi başlıca okuma bozukluklarının ne olduğu ve bunların sorun kaynaklarının neler olduğuna bakalım.

Kelime atlama

Bu hatanın hem görsel hem de anlamsal boyutu vardır.

Okuma sırasında görsel takip ve görsel odaklanma becerilerindeki sorunlardan dolayı, görsel takip becerisi hem satır üzerindeki sembolleri sıra ile görebilme hem de satırlar arası geçişlerde sırayı takip edebilme becerisini kapsamaktadır. Bu sorunun görülme sıklığı daha sonra bahsedeceğimiz diğer hataların da oluşmasını tetiklemektedir. Okuma sırasında kelimeleri atlayarak okuduğunda da anlam sorunları ortaya çıkmaktadır. Cümlenin vermek isteği manada kopukluklar yaşanacaktır. Bu da metni anlamayı engelleyecektir.

Ekleme ve çıkarma

Bu hatanın görülmesinin

okuma hızı

ile doğrudan ilişkisi yoktur. Çünkü okuma hızının yavaş olması durumlarında da hızlı olması durumlarında da karşılaşılmaktadır. Bu durum bizi hatanın nedenini başka bir alanda aramaya yöneltmektedir. Bu hatayı değerlendirirken, öncelikle şuna bakmamız gerekmektedir: Ekleme yapılan kelime/cümlenin anlamında bir bozulma oluyor mu olmuyor mu? Eğer bir hata olmuyorsa okumanın görsel boyutunda iyileştirmeler yapılmalıdır. Ancak anlamda bir bozulma oluyorsa ve buna rağmen bir farkındalık oluşmamışsa, o zaman okumanın semantik boyutunda bir sorun aranmalıdır. Bu durumda yapılması gereken çalışmaların boyutu değişecektir.

Duraklama

Bu hatanın oluşmasında birden fazla faktör etkendir. Okuma hızındaki düşüklükte çok sık rastlanılan bir durumdur. Okumadaki duraklamalar kelime çözümleme sorunundan kaynaklanmaktadır. Öğrenci kelime ile karşılaştığı zaman harflerin heceye, hecelerin de kelime boyutuna geçişinde yavaşlama olmaktadır. Bu yüzden zaman kazanmak için sık sık kelimeler arası duraklamalar yaşanmaktadır. Heceler anlamlı kelimelere, kelimelerin ise anlamlı cümlelere dönüşmemesi, okumada semantik boyuta ulaşma sorununa neden olmaktadır. Ayrıca kaygı ve güven sorunu yaşayan öğrencilerde hata yapmamak için kelimeler arası durup sonra okumaya devam etmektedirler. Kişi okuma sırasında hata yapma kaygısından dolayı daha temkinli okumaktadır. Dolayısıyla da gereğinden fazla (2-3 saniyeden fazla) beklemeler olmaktadır. Okuma sırasında imla kurallarına uymama, vurguda yaşanan sorunlar da duraklamalara neden olmaktadır. Ayrıca nefes düzenleme sorunlarından dolayı da duraklamalar yapılmaktadır. Nefesi yanlış yerde kesmeler, okumaya başlamada nefesi düzenleyememek gibi aksaklılar da duraklamalara neden olmaktadır.

Satır atlama

Bu hatadaki sorunların tespit ve değerlendirmesi, ‘kelime atlama’ sorunundakiler ile paralellik göstermektedir. Ayrıca satır atlama sorunu yaşayan öğrencinin, anlamdaki bozulmayı fark edip etmediği de özellikle incelenmelidir. Çünkü okumanın aktif mi yoksa pasif mi yapıldığının anlaşılması için önemli bir ipucudur.

Yer değiştirme

Bu sorun daha çok hece boyutunda ortaya çıkmaktadır. Ancak nadir de olsa kelime ve satır bağlamında da ortaya çıkar. Yer değiştirme sorunu kelime içindeki bazı harflerin yer değiştirmesi veya hecelerin yer değiştirmesi şeklinde ortaya çıkmaktadır. Hece boyutunda yaşanan sorunlar, fonetik sorunlarla ilişkilidir (kelimenin yanlış öğreniminden kaynaklanmaktadır. Burada yanlış okuma değil yanlış öğrenmeden söz edilir). Harf boyutundaki sorunlar ise konumlandırma ve yön sorunlarından kaynaklanmaktadır.

Yanlış okuma

Yanlış okuma; ekleme, çıkarma, yer değiştirme veya uydurma şeklinde gerçekleşmemektedir. Kelime yanlış okunmaktadır. Bu hata anlamın değişmesine neden olmaktadır. Mesela; ‘düzeltme’ kelimesi ‘düzenleme’ şeklinde okunduğunda, bu hata diğer hata sorunlarının hiç birine uymamaktadır. Bu hatada ekleme, çıkarma, uydurma gibi sorunların hepsi karışıktır. Bu nedenle bu hatayı ‘yanlış okuma’ olarak tarif etmekteyiz. Yanlış okumada mânâ değişiyorsa, bu sorun olarak kabul edilmelidir. Ancak mânâ değişmiyorsa, öğrencinin düşünce ile görsel hızı arasındaki uyumdan kaynaklanan bir sorun olduğu düşünülür. Öğrenci kelimeyi okurken diğer kelimenin ne olacağına dair tahminde bulunur mevcut kelime yerine başka kelime okur.

Hatalı heceleme

Bu sorun da kelimenin hem görsel hem de anlamsal boyutunda bozulmaya neden olmaktadır. Bu, sözcük dağarcığındaki sorundan da kaynaklanabilmektedir. Mesela: ‘Açık’ kelimesi ‘aç-ık’ şeklinde okunabilmektedir. Hatalı hecelemelerde semantik sorun çok sık olmaktadır. Bu durumda kişinin zihnindeki kelime ile okunan kelime farklı olmaktadır. Ancak çok bariz bir bozulma yoksa (daha çok kısa kelimelerde) semantik sorun yaşanmamaktadır. Uzun kelimelerde bozulma olması durumunda, zihindeki kelimenin karşılığının oluşmaması da semantik alanda bozulmaya neden olabilmektedir.

Tekrarlı Okuma

Bu sorun daha çok emin olamama durumunda ortaya çıkmaktadır. Yani güven ve kaygı sorunundan kaynaklanmaktadır. Bu da kelimelerin sık sık tekrar edilerek okunmasına neden olmaktadır. Bu sorun iki üç kelime tekrarı şeklinde de ortaya çıkabilmektedir. Bu durumda kişinin, okuma hızı ve kalitesi düşmektedir. Bu okuma şekline müdahale edilmediği durumlarda tekrarlı okuma alışkanlığı şeklinde karşımıza çıkmaktadır ki bunu değiştirmek çok zordur…

İmla kurallarına uymama

Bu sorunda kişi nokta, virgül, satır sonu, paragraf başı gibi durumları göz önüne almadan okumaktadır. Okumayı, noktadan sonra bir iki kelime okuduktan sonra, durdurmaktadır. Dolayısıyla da anlam bozulmaları oluşmaktadır. Bu sorunun nedenleri arasında öğrencinin metni hemen bitirme isteği yatmaktadır.

Görüldüğü gibi, okuma eylemi sadece görsel algı ile ilgili değil işitsel algı, kaygı durumu, sözcük dağarcığı, anlama becerisi ile de doğrudan ilgilidir. Bu yüzden ailelerin bu süreçte sağlıklı bilgi sahibi olmaları ve çocuklarıyla yaptıkları çalışmalarda bunları göz önünde bulundurmaları gerekmektedir. Ailede oluşacak bu farkındalık, sadece okuma becerisinin kazanımında değil aynı zamanda çocuklarıyla kuracakları iletişimi de etkileyecektir. Ailelerin, çocuklarına yardımcı olmak için öncelikle sorunun ne olduğunu, neden kaynaklandığını bilmeleri gerekmektedir.

En Güzel Çocuk Kitapları TRT Çocuk Kitaplık'ta!
Önemli Hatırlatma

Bu içerik ilgili uzman danışman tarafından izleyicilerimizi bilgilendirme amaçlı hazırlanmıştır. Kendinizin veya çocuğunuzun sağlığı ile ilgili her konuda, bir tıp doktoruna veya çocuk eğitimi ve psikolojisi alanında çalışan uzmanlara danışmanızı tavsiye ederiz.

İlgili Makaleler