İki Yaş Sendromuna Hazır mısınız?

İki Yaş Sendromuna Hazır mısınız?

Çocuk sınırlarını anladıkça, kendini keşfettikçe inatlaşır...

Yegan Sasık Özcan

Yegan Sasık Özcan

Sınırları anlamaya, becerilerini keşfetmeye çalışan çocuk ebeveyni ile kimi konularda inatlaşabilir.

İki ve üç yaşları arasında çocuklar yeni bir gelişimsel dönem içerisine girerler.

Bebeklikten çıkışı temsil eden iki yaşta çocuklar artık birçok beceriye sahiptirler. Fiziksel, bilişsel ve dil gelişimleri sayesinde artık kendilerini daha rahat ifade edebilmekte, bilişsel gelişimleri sayesinde ise oyun becerileri, akran ilişkileri daha eğlenceli olmakta ve fiziksel gelişimleri sayesinde çok daha rahat hareket edebilmektedirler. Artık çok daha net duymakta ve görmekte olan çocuk merak ettiği şeyleri elleri ile incelemekte ve tanımaktadır. İşte tüm bu gelişmeler ve dünyayı keşif merakı ‘Ben yapacağım!’, ‘Ben giyeceğim!’, ‘Senin istediğini değil, benim istediğimi giyeceğim!’ gibi kimi karşıt gelişleri ve zaman zaman da bunların uzamasıyla birlikte yaşanan ağlama/öfke nöbetleri gündeme getirmekte. Çocukların, birçok şeyi yardımsız yapabilmelerinin verdiği heyecan ile ‘özerklik’ taleplerinin sıklaştığı bu dönem davranış farklılıklarını da beraberinde getirmekte ve bu döneme ‘iki yaş krizi’ denmektedir.

Çocukta nasıl tepkiler görülür?



Daha önceleri daha kısa sürede yatıştırılabilen bir çocuk bu dönemde daha uzun ve yoğun ağlayabilir.

Belirli renklere dair özel bir ilgisi başlayabilir ( kırmızı tabakta yiyeceğim, sadece mavi kazak giyeceğim, vb).

Yeni korkular gündeme gelebilir.

İnat ve karşı gelme davranışları gözlemlenebilir.

Çocuk neden inatlaşır?

Sınırları anlamaya, becerilerini keşfetmeye çalışan çocuk ebeveyni ile kimi konularda inatlaşabilir. Ancak bu sürecin kısa veya uzun oluşu ya da krize dönüp dönmemesi ebeveynin tutumu ile yakından ilgilidir. Çocuk ya gücünü ya da anne veya babasının sınırlarını keşfetmeye çalışıyordur. Ayrıca aslında artık kendi yapabildiği şeyleri yapmak istiyor oluşu ( ‘Ayakkabımı kendim giyeceğim!’) gibi söylemleri taleptir, inat değil. Fakat kimi zaman çevredeki yetişkinlerin tutumu süreci bir inatlaşma krizine dönüştürebilmekte.

Her çocukta olur mu?

Ergenlik gibidir. Herkesin geçtiği bir dönemdir, ancak belirtileri farklıdır elbet. Yaşanan sürecin ‘kriz’ olarak adlandırılması ya da yaşanması çocuğun yapısal özellikleri ve anne baba tutumu ile yakından ilişkilidir.

Anne ve babalar nasıl davranmalıdırlar?

Çocuğunuza rahatça hareket edebileceği, zıplayıp, koşabileceği, özgür olabileceği zamanlar ve yerler yaratmaya çalışın. Bedeninde var olan enerjisini olumlu davranımlar sergileyerek ve de keyif alarak boşaltması için ona yol gösterin. Bu dönem içerisinde çocuğunuz ile inatlaşmayın. Karşılıklı inatlaşmalar, onu öfkelendirecektir. Fakat öfkesini kontrol edebilecek olgunluğa henüz sahip olmadığı unutulmamalıdır. Yapmasını istemediğiniz bir davranım ile karşılaştığınızda onu engellemek ya da cezalar vermek de aynı öfke patlamaları ile karşılaşmanıza yol açacaktır.

En ideali gibi görünen uzun uzun açıklamaların da işe yarayacağını sanmayın, karşınızda hem muhakeme becerisi tam olarak oluşmamış hem de size tüm konuşma süresince dikkatini odaklamada güçlük çeken iki yaşında bir çocuk var.

İnatçılık gösterilen durumlarda anne ve babaya yaratıcı, pratik, soğukkanlı ve tutarlı olmak düşüyor. Örneğin bir inat ya da öfke patlaması durumunda, soğukkanlı olmanız ve sizin de kendinize hakim olamadan bağırmaya başlamamanız ya da konuyu değiştirmeye çalışmanız, fakat savaşı kaybeden olmadan ve izin veremeyeceğiniz tutturmalar için her zamanki tavrınızı muhafaza etmeniz önemli.

Yaratıcılığınızı yemek yeme süreçlerinde de kullanabilirsiniz. Sınırları muhafaza ederek; çocuğun ihtiyaçlarına ve sizin kararınıza göre belirlenmiş yemek saati ve yenilecek yerde ama yemek yeme eylemini daha eğlenceli bir hale getirerek işinizi kolaylaştırabilirsiniz. İki yaşındaki çocuğunuzun insanlara alışmasını sağlayın. Bu dönemde akranları ile beraberce oynama becerisi tam olarak kazanılmadığından yardıma ihtiyaçları vardır.İki buçuk ya da üç yaşındaki çocuklar da, oyuncaklarını başkaları ile paylaşarak oynamayı, onlarla aylarca bulunup, alıştıktan sonra becerebilirler. Bu dönemde, hayatınızda yapacağınız büyük değişiklikler konusunda da dikkatli olmalısınız.

İlk iki yıl işe ara verdikten sonra, çalışma hayatına geri dönmek isteyen anneler, çocuklarının birlikte kalacakları insana, işe başlamadan alışmasını sağlamalıdır.

Öneriler aslında anlık zorlu durumlara sihirli değnek etkisi ile çözüm değil. Bunlar daha çok ileriye yatırım ve krizli günlerin sonlanmasını hızlandırıcı etkiye sahip. Kimi zaman anne babalar bunları denedim ama hala devam ediyor deyip, umutsuzluğa kapılmakta ve çoğu zamanda kriz yaşanmaması için çocukların her istediğini yapmaya başlamaktalar. Bu yol, gelişimsel bir süreç olan inat ve öfke halinin bir davranış olarak kazanılmasına ve çocuğun bu davranışları çevresindekilere istediklerini yaptırmaya çalışmasına yol açmaktadır. Normal olduğunu belirtmek ile birlikte, siz anne babalar için zorlu ve oldukça sabır gerektiren bir dönem olduğu yadsınamaz bir gerçek. Çocuklarınıza yeteri kadar zaman ayırabilen, bu zamanı onları anlamaya çalışarak ve dünyayı keşfetmelerine yardımcı olarak geçirebilmeniz için ön koşul, önce kendinize zaman ayırmanızdır. Çocuğunuzu bu dönemde uyumsuz, iyi yetiştirilmemiş veya problemli olarak tanımlamayın. Üç yaş sonrasında kurallara ve çevresine uyum sağlayabilecek gelişim düzeyine erişecektir. Çocuğunuzu büyütürken, içinde bulunulan gelişim dönemi hakkında bilgi sahibi olmanız aslında ‘sorun’ olarak sınıflandırılmayacak davranışları gözünüzde büyütmenize engel olacaktır. Anne baba tarafından talep edildiği takdirde, bilgi edinmek amacıyla bir çocuk ruh sağlığı uzmanından danışmanlık almaları mümkündür.

Önemli Hatırlatma

Bu içerik ilgili uzman danışman tarafından izleyicilerimizi bilgilendirme amaçlı hazırlanmıştır. Kendinizin veya çocuğunuzun sağlığı ile ilgili her konuda, bir tıp doktoruna veya çocuk eğitimi ve psikolojisi alanında çalışan uzmanlara danışmanızı tavsiye ederiz.

İlgili Makaleler