Çocukların yaşayacakları gelişim özellikleri ve değişimler,
kişisel farklılıklar gösterse de genel olarak öngörebileceğimiz bir seyir
izler. Yetişkinler olarak bu değişimleri bilmek ve farkında olmak, hem
kaygılarımızı gidermek hem de onlara destek olmak için önemlidir.
Bilişsel Gelişim
Biliş, ileri zihinsel süreçleri içerir. Zihinsel süreçler
dikkat, algı, bellek, dil gelişimi, okuma ve yazma, problem çözme, anımsama, düşünme,
akıl, yaratıcılık vb. özellikleri içermektedir. Bilişsel gelişim, doğumdan
başlayarak çevre ile etkileşim ve çevrenin anlaşılmasını sağlayan bilginin
edinilmesi, kullanılması, saklanması, yorumlanarak yeniden düzenlenmesi ve
değerlendirilmesindeki zihinsel süreçleri içine alan gelişim alanıdır. Bilişsel
gelişimin desteklenmesinde yetişkinlerin rolü çok önemlidir. Anne babaların
zengin uyarıcı çevre sunmaları (Doğa gezileri, kültürel geziler ve oyunlar…) çocukların
gelişimlerini desteklemektedir.
2-3 YAŞ ARALIĞINDA SİZİ NELER BEKLİYOR?
Vücut bölümleri gösterilip sorulduğunda, adlarını söyler.
Sorulan sorulara basit yanıtlar verir.
Kişi ve nesneler ile ilgili “Nerede?” “Ne?” vb. sorular
sorar.
Çiş ve kakasını yapmadan söyler ve bir yetişkinden destek
ister.
Diğer çocukların cinsiyetlerini bilir ve sorulduğunda
söyler.
2-3 gün önceki olayları hatırlar ve anlatır.
Adını ve soyadını bilir, sorulduğunda söyler.
Anne ve babasının adlarını bilir, sorulduğunda söyler.
Yeni bilgiler edinmek için sık sık soru sorar.
Eşyaları, gerçek işlevleri haricinde oyun içerisinde
kullanır.
En az 3 rengi bilir.
‘Büyük’, ‘Küçük’ gibi basit kavramları bilir.
İki basamaklı yönergeleri yerine getirir.
Fiziksel Gelişim
(Psikomotor)
'Motor’ kelimesi anlam olarak, hareketi ifade eder. Anne
karnında iken her birey fiziksel olarak gelişmeye başlar. Dünyaya geldiğinde de
bu gelişim hızlanarak devam eder.
Önceleri refleks olan hareketlerin bazıları,
refleks olarak ömür boyu devam ederken, bazıları da zamanla organların bilinçli
olarak kullanılması ile motor becerilere dönüşür.
Nefes alıp vermek ya da göz
kırpmak, ömür boyu bireyin istemi dışında da olsa devam eden refleksif
hareketlerdir.
Oysa tek ayak üzerinde sekmek ya da kağıt kesmek, organların
kullanımının bilinçli olması ile yapılan eylemlerdir ve psikomotor gelişim
içinde değerlendirilir.
Psikomotor gelişim, yaşam boyu devam eden motor
becerilerde ortaya çıkan davranışların kontrol altına alınması sürecidir.
Söz
konusu olan davranışlar; duyu organları, zihin ve kasların birlikte çalışması
ile ortaya çıkar.
Aşağıda belirtilen davranışların, bir yıl içerisinde sırası
ile gerçekleşmesi beklenmektedir.
Bardağa şişeden su doldurur.
Topu başının üzerinden ileriye doğru fırlatır.
Büyük düğmeleri açar.
Kolay giyilebilir ayakkabılarını giyer ve çıkarır.
Kolay giyilebilir hırka ve montları çıkarır.
Sosyal-Duygusal
Gelişim
Sosyal-duygusal gelişim, çocuğun duygularının farkında
olması, kendini tanıması, yeterliliklerini ve sınırlarını bilmesi, hangi
durumda nasıl davranacağını bilerek duygu kontrolünün olması, böylelikle iç
dünyasında yaşadıkları ile çevrenin beklentileri arasında denge kurabilmesi,
yaşadığı topluma uyum sağlaması olarak ifade edilir.
Çocuk, duygusal gelişim
sürecinde olumlu ve olumsuz duyguları doğal bir şekilde yaşar.
Olumlu duygulara
uygun tepkiler vermek önemliyken, çocuğun olumsuz duygular yaşama sıklığı ve
yoğunluğu da oldukça önemlidir.
Sosyal-duygusal gelişimin niteliği anne-baba ve
çocuk etkileşimi ile yakından ilişkilidir.
Aşağıda belirtilen davranışların, bir yıl içerisinde sırası
ile gerçekleşmesi beklenmektedir.
Akranla vakit geçirme ihtiyacı duyar.
Sevdiği, daha yakın olduğu/olmak istediği akranları olur.
Yabancı korkusu ve terk edilme korkusu ortaya çıkar.
İnat davranışı gözlemlenir.
Öz bakım ihtiyaçlarını kendi karşılamaya heveslidir.
2-3 gün önceki olayları hatırlar ve anlatır.
Adını ve soyadını bilir, sorulduğunda söyler.
Anne ve babasının adlarını bilir, sorulduğunda söyler.
Dil (Konuşma)
Gelişimi
Dil gelişimi seslerin, kelimelerin, sayıların, sembollerin
kazanılması, saklanması ve dilin kurallarına uygun olarak kullanılmasını içeren
bir süreçtir. Dil gelişimi, doğumdan itibaren başlar ve yaşam boyu devam eder.
Dil ve öğrenme arasında önemli bir ilişki vardır.
Çocuğun
dil gelişiminde iletişim kurma, diğerlerinin dikkatini çekme, isteklerini duygu
ve düşüncelerini iletme ihtiyacı vardır.
Aşağıda belirtilen davranışların, bir yıl içerisinde sırası
ile gerçekleşmesi beklenmektedir.
Bu dönemde çocuğun iletişim yeteneği hızla gelişir.
2 yaş
civarında bir çocuğun yaklaşık 200-250 kelime söylemesi ve kelimeleri
birleştirmeye başlaması beklenir.
Özellikle 3 yaşına yaklaştığı dönemde sözcük
dağarcığı iyice genişlemiş ve 3-4 kelimeli cümleler kurmaya başlamış olması
gerekir. Anladığı kelimelerin sayısı ise söyleyebildiklerine kıyasla çok daha
fazladır.
Bu yaş çocukları ‘Telgrafımsı konuşma’ olarak bilinen, yani
"Baba top oyna." gibi, sadece temel kavramları içeren kısa
cümlelerden oluşan bir konuşma biçimi kullanabilir.
Öğrenme Yaklaşımları
Aşağıda bireylerin yatkınlıklarının olduğu zeka türleri ve
içeriklerine yer verilmiştir.
Araştırmalar her bir çocuğun kendine özel bir öğrenme
yöntemi ve kapasitesi olduğunu göstermektedir. Siz de çocuğunuzun aşağıdaki zeka türlerinden hangisine
yatkın olduğunu keşfetmeye çalışabilirsiniz. Yaş aldıkça, sizin de desteğiniz ile çocuklar yeni bilgileri
hız ve kolaylıkla edinebilmektedir, ancak asıl önemli olan çocuklara öğrenme
hevesi ve merakı aşılamak değil mi? Peki bunu sağlamak erken yaşlarda mümkün
mü?
Anne baba olarak neler yapabilirsiniz bir bakalım.
Sizin sunduklarınız arasından tercih hakkı tanıyın.
Başarılarını değil, çabasını takdir edin.
Sorduğu sorulara bıkmadan, usanmadan, "Daha
küçüksün." demeden yanıt verin.
Kitap okumayı önce siz sevin, ancak böylelikle yeni bilgiler
edinme merakı olan bireyler yetiştirebilirsiniz.
Akranları ile kıyaslamayın.
Düşmesine, pislenmesine ve oyuncaklarını söküp, yeniden
birleştirmeye çalışmasına izin verin.
Doğada zaman geçirmesini sağlayın.
Başlanılan işin bitirilmesi ile ilgili kararlı olun.
Ceza ve ödülden kaçının.
İyi ve kötü davranışları ile ilgili, her iki tarafta
soğukkanlı olduğu bir zamanda durum ile ilgili sohbet edin.
Koşulsuz sevin ve sizin istediklerinizi yapması için
zorlamayın.
Kendi istediklerinin arkasından gitmesi için yüreklendirin.
Eğitime yeni bir yaklaşım getiren 'Çoklu Zekâ Kuramı'
Harward Üniversitesi öğretim üyelerinden Howard Gardner tarafından
geliştirilmiştir. Çoklu zeka kuramında, bireydeki tek zeka, “IQ” durumuna
karşılık birçok zeka alanları ve yetiler bileşiminin var olduğunu, bunlarında
geleneksel kalıplaşmış sınavlar ile ölçülemeyeceğini bireylerin sadece
yetenekli oldukları bir alanda uzmanlaşmaları yerine, sahip oldukları çoklu
zekâ (Dilsel, mantıksal, uzamsal, müzikal, bedensel, sosyal, öze dönük, doğa ve
moral zekâ...) alanlarında bireylerin uygun ve kapsamlı eğitimlerle
geliştirilmelerini, teşvik edilmelerini sağlaması gerektiği
savunulmaktadır.
ÇOKLU ZEKA ALANLARI
Matematiksel-mantıksal
kapasite: Sayıları etkili bir şekilde kullanabilme, neden-sonuç
ilişkisinden varsayımlar oluşturma, sorgulama ve soyut işlemler yapabilme
yeteneğidir.
Görsel-mekansal
kapasite: Görsel araştırma, fark etme, zihinsel benzeştirme, uzamsal akıl
yürütme, hayalleri gerçekleştirme, içsel ve dışsal benzetmeleri birleştirme
yetenekleridir.
Müziksel-ritmik
(İşitsel) kapasite: Müzik formlarını algılama, ayırt etme ve müzikle ifade
etme yetenekleridir.
Bedensel-kinestetik
kapasite: Bireyin düşünce ve duygularını anlatmak için vücudunu kullanması,
ellerini kullanarak yeni şeyler üretmesi yeteneğidir. Bir problemi çözmek, bir
model inşa etmek veya bir ürün meydana getirmek için vücudunun belli
organlarını kullanabilme yeteneğidir.
Sosyal kapasite:
Çevresindeki insanların duygularını, isteklerini ve ihtiyaçlarını anlama, ayırt
etme, onlarla etkili iletişim kurabilme yeteneğidir.
Kişisel (İçsel)
kapasite: Kendini tanıma ve kendisi hakkında sahip olduğu bu bilgi ve
anlayış ile uyumlu davranışlar sergileme yeteneğidir.
Doğaya ilişkin
kapasite: Yaşayan canlıları tanıma, onları belli karakteristik
özelliklerine bağlı olarak sınıflandırma ve diğerlerinden ayırt etme
yeteneğidir.
Sözel-dilsel zeka:
Bireyin dile ait kavramları sözlü ya da yazılı olarak etkili bir biçimde
kullanabilme yeteneğidir.
OYUN
Oyun sayesinde çocuklar doğal yolla, kendiliğinden,
eğlenerek yeni bilgiler öğrenirler.
2 yaş çocuğu artık hedefe yönelik bilinçli davranışlarda
bulunmaya başlar ve dikkat süresi bir önceki yıla göre daha uzundur.
Çocuğunuz ile artan etkileşiminiz, beraber
geçen zamanı daha da keyifli ve verimli kılacaktır.
Bir etkinliğe neredeyse 10 dakika dikkatini verebilir.
Etkileşim hem akran hem de ebeveyn ile artmıştır.
2 yaş
çocukları aynı ortamda bulunan kişilerle etkinlikte bulunmak ister.
Ancak bu dönemin
paralel oyun dönemi olduğu yani aynı ortamda aynı materyallerle akran veya
yetişkinler ile zaman geçirmekten keyif alınmaya başladığı, fakat karşılıklı
oyunun henüz kendini göstermediği unutulmamalıdır. Bu dönemde özellikle akranlar ile oyuncakları
paylaşma konusunda güçlükler yaşanabilir.
Zeka Alanlarını
Geliştirmeye Yönelik Oyun ve Oyuncak Önerileri
Top atma ve tutma, topu bir alan (Sepet-kova vb.) atma
oyunları.
Kum oyunları (Kumdan şekiller yapmak ya da kuma saklanan
nesneleri bulmak gibi.)
Kum ile oynamak için yaz aylarını beklemenize gerek
yok.
Çocukların boyuna uygun bir masa üzerine, dışarı taşmasını
engelleyecek ölçüde kenar yüksekliği olan bir tepsi ya da kovanın içine temiz
bir kum koyup, evde de oynamasını ve parmak kaslarını kuvvetlendirmesini
sağlayabilirsiniz.
Su oyunları (Kum ile aynı şekilde düzenek oluşturabilirsiniz.)
Büyük parçalı yap bozlar.
İç içe geçmeli kutu oyunları.
Sokakta koşma, önünüze çıkan küçük/alçak setlerin üzerinden
aşağıya atlama ya da onların üzerine zıplama oyunları.
Sesli kitaplar okumak kelimeleri nasıl kullanacağı konusunda
yol gösterici olacaktır.
Önemli Hatırlatma: Bu içerik ilgili uzman danışman tarafından izleyicilerimizi bilgilendirme amaçlı hazırlanmıştır. Kendinizin veya çocuğunuzun sağlığı ile ilgili her konuda, bir tıp doktoruna veya çocuk eğitimi ve psikolojisi alanında çalışan uzmanlara danışmanızı tavsiye ederiz.
YORUMUNUZ / GÖRÜŞÜNÜZ